Haberler

MEB'in Çevrim İçi Öğretmen Günü Kutlama Programında Neler Var?

Bu yıl Kovid-19 salgını tedbirleri kapsamında 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinliklerinin mesleki gelişim programının başladığı 16 Kasım'dan itibaren çevirim içi olarak yürütüldüğünü hatırlatan Boyacı, şöyle devam etti: "Bu kapsamda tüm öğretmenlere yönelik çevirim içi ortamda, müzik dinletileri, sokak röportajları, konserler, sinema filmleri, sanal müze gezileri, kısa film, anı, resim, şiir, deneme hikaye, akıl ve zeka oyunları yarışmaları, eğitimde fark yaratan öğretmenlerin başarı öyküleri, emekli öğretmenlerle söyleşiler, öğretmenlerin öğrenim hikayelerini içeren ilk çevirim içi Öğretmenler Günü Programı'nı planladık. 'Güçlü öğretmen güçlü gelecek' mottosuyla hareket eden Milli Eğitim Bakanlığı, sadece bir gün değil, her gün öğretmenlerinin yanındadır. Çünkü Ziya Öğretmen'in deyimiyle eğitim bir ekip işidir."

Devamı

2020-Adli Yargı, 2020-Adli Yargı-Avukat, 2020-İdari Yargı, 2020-İcra, 2020-KPSS (Ortaöğretim) Sınavları İçin Sınav Günü Açık Tutulacak İl/İlçe Nüfus Müdürlükleri

2020-Adli Yargı, 2020-Adli Yargı-Avukat, 2020-İdari Yargı, 2020-İcra, 2020-KPSS (Ortaöğretim) Sınavları İçin Sınav Günü Açık Tutulacak İl/İlçe Nüfus Müdürlükleri

Devamı

Halk Eğitim Kursları Devam Edecek Mi?

Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Yusuf Büyük, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: ''Halk Eğitim Merkezlerinde yapılan yüz yüze kurslar 4 Ocak 2021 tarihine kadar kapatılacak. Daha sonra telafi kursları yapılacak. Sadece hijyen eğitim kursları uzaktan eğitimle yapılacak.''

Devamı

BAKAN SELÇUK TRT HABER CANLI YAYININDA SORULARI YANITLADI

Yüz yüze eğitime ara verilmesine ilişkin soru üzerine Selçuk, sürecin dinamik olduğunu ve bu nedenle verilere bakılarak sürekli değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti.   Okulların çok daha kontrollü olduğuna işaret eden ve yaptıkları mobil uygulamayla öğrenci, veli, öğretmen, okul yöneticileri ile servis şoförlerinin temaslı ve pozitif durumunu günlük olarak izleme imkânı bulduklarını dile getiren Selçuk, şunları kaydetti: "Bunu her gün değerlendirirken şunu fark ettik ki toplumdaki genel artış, okullarımızı da riske atma ihtimali doğuruyor. Biz hep 'Verilere, Bilim Kurulunun tavsiyelerine bakıp Sağlık Bakanlığı ile yaptığımız istişarelere bakıp bir karar alıyoruz.' diyoruz. Şimdi Bilim Kurulundan, 'Salgın durumunda büyük bir artış var ve risk artıyor, dolayısıyla okulların şu anda kapanmasını tavsiye ediyoruz.' biçiminde bilimsel bir karar çıktıktan sonra bizim 'Hayır, kapatmıyoruz.' dememizin bir anlamı yok. O yüzden de böyle bir süreç gelişti."   "4 Ocak'tan sonra okulların durumu ne olacak?" sorusu üzerine Selçuk, verileri günlük olarak izlemeye devam ettiklerini, alınan tedbirler sonucu nasıl bir değişim olacağına bakılacağını söyledi.   "Arkadaşlarımızı, çocuklarımızı riske atan bir şey yapmayız." Bu arada okullarla ilgili tedbirleri güçlendireceklerini anlatan Bakan Selçuk, şu değerlendirmelerde bulundu: "Ara değerlendirmeler var ama bir ana değerlendirme 4 Ocak'tan iki hafta önceki dönemde tekrar yapılacak ve tabloya bakacağız. Hep dediğimiz gibi, eğer veriler bize A seçeneğini gösteriyorsa onu, B seçeneğini gösteriyorsa onu seçeriz. Yani burada bizim öğretmenimizin, öğrencimizin sağlığından daha önemli bir ölçütümüz yok. Biz arkadaşlarımızı, çocuklarınızı, evlatlarınızı riske atab bir şey yapmayız."   Merkezî sınavlar Merkezî sınavlara ilişkin soru üzerine de Selçuk, öğrencileri uzaktan eğitime yönlendirmişken sınav yapmanın doğru olmadığını dile getirdi.   Bakan Selçuk, şu ifadeleri kullandı: "Dolaşımı azaltmayı hedeflediğimiz için çocuklarımızın, diyelim ki haftada bir gün sınava gitmeleri de doğru değil. Bu da istişare edilen konular arasındaydı. O yüzden de sınavları erteledik. Bu erteleme, salgının seyrine bağlı olarak 4 Ocak sonrası ne şekilde olacak, bununla ilgili de tarihleri belirledik. Şimdiye kadar sınavların bir kısmı yapıldı. Onlar geçerli sayılacak. Bunların bir kısmı e-Okul'a girildi, bir kısmı da giriliyor, yani tamamı geçerli. 4 Ocak sonrası da bu sınavlarla bağlantılı eksik kalan ne varsa onların tamamlanmasını bekliyoruz. "   Bakan Selçuk, bu planlamanın şu an bir simülasyon olduğunu; tarihleri paylaşmanın, salgının seyrindeki belirsizliği nedeniyle doğru olmayacağını aktardı.   "Problemle baş etmelerini kolaylaştırmak için birtakım avantajlar sağlıyoruz" Stajlara ilişkin soru üzerine de Selçuk, 4 Ocak'a kadar olan dönemde öğrenci ve öğretmenler için riskin yüksek olduğunu vurgulayarak "Stajların 4 Ocak'a kadar yapılmaması gerektiği konusunda bir ortak kanaat oluştu, karar alındı." diye konuştu.   Sınavlara girecek 8 ve 12'nci sınıf öğrencileri için sınav müfredatının uzaktan eğitime nasıl uyumlu hâle getirileceği konusuna da değinen Selçuk, yükseköğretimle ilgili sınavı ÖSYM'nin, liselere geçişle ilgili sınavı ise Millî Eğitim Bakanlığının yaptığını söyledi.    Salgının hiç kimse için olağan bir süreç olmadığının altını çizen Selçuk, "Her bir öğrenci, öğretmen ve veli için olağan değil. Bu olağandışılık herkes için söz konusu. Biz bu dönemde hep öğrencilerimizin lehine düşünmeye çalışıyoruz. Onların da karşılaştığı bu dünya çapındaki problemle baş etmelerini kolaylaştırmak için birtakım avantajlar sağlıyoruz." şeklinde konuştu.    "Çocuklarımızın sadece işini kolaylaştırmak için yaptık" Bakan Selçuk, her bir dersin videosunu, konu anlatımını, soru çözümünü oluşturarak çocukların bunu online ya da offline izleyebilmeleri için video kütüphaneler kurduklarını, öğrencilerin dersi isterlerse buradan, isterlerse TRT EBA'dan dinleyebileceğini aktardı.   Öğrencilerin akademik destek yazılımından da faydalanabildiğini ifade eden Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bunları çocuklarımızın sadece işini kolaylaştırmak için yaptık. Bundan önceki yıllarda var mıydı? Yoktu. Salgın dönemi olduğu için daha fazla desteğimiz olsun diye yapıyoruz. Bu çocuklarımızın sınavla ilgili içerikler konusunda yüklerini azaltmak noktasında da bir çalışma var. Önümüzdeki hafta bununla ilgili bir açıklama yapılacak. Daraltılacak mı? Nasıl bir çerçeve çizilecek? Bu çok teknik ve uzun çalışılması gereken bir konu. Uzun derken önümüzdeki haftayı kast ediyorum."   Bu sene sınava girecek öğrencilerin, geçen yıl sınava giren öğrencilerin sorumlu tutulduğu her konudan sorumlu tutulup tutulmayacaklarına ilişkin soruya karşılık Bakan Selçuk, "Bunu söyleyemeyiz. Geçen sene sadece birinci dönemin konularından sorumlu oldular. Zaten o en uç nokta, önümüzdeki haftayı bekleyelim. Çocuklarımızın lehine bir karar olabileceğini söyleyebilirim." dedi.   "Millî Eğitim Bakanlığı, okullar hep açık olsun ister" Selçuk, sadece birinci sınıflar için okulun açılması gibi bir durumun söz konusu olup olmayacağı sorusuna karşılık, "Bu, yine birlikte verilmesi gereken bir karar. Millî Eğitim Bakanlığı, okullar hep açık olsun ister. Biz eğitimciyiz ve çocuklarımızın, öğretmenlerimizin okulda olmasını arzu ediyoruz. Bunun için de uğraşıyoruz. Riske girene kadar da bu çabamız devam ediyor. Riske girince de duruyoruz. Burada durmamız gerekiyor çünkü öğretmenimiz ve çocuklarımız riske giriyor." yanıtını verdi.   "Öğretmenler için ek ders ücreti ödemesi olacak mı?" sorusu üzerine de Selçuk, "Uzaktan eğitim, yüz yüze eğitimden daha yorucudur ve daha zordur. Öğretmenlerimiz bu süreçte çok daha fazla yoruluyorlar. Bu emeklerinin karşılığı olarak hepsinin ders ücreti verilecek." ifadelerini kullandı.   "Her bir çocuk için ayrı ayrı değerlendirmek lazım" Bakan Selçuk, uzaktan eğitim konusunda velilere şu tavsiyelerde bulundu: "Bizim çocuklarımızın ekran başında 8-10 saat kalması gibi bir tecrübemiz veya deneyimimiz asla olmadı ve olmaz. Biz ekranda o kadar kalınmasını istemiyoruz. En fazla 4-5 ders civarında kalmasını istiyoruz, aralıklıysa... Burada bireysel özelliklere dikkat etmek gerekiyor. Bazı çocuklar ekrandan hiç hoşlanmaz. Hiçbir şekilde bu tür bir etkileşeme girmek istemez. Bazıları da çok sever, hatta bağımlılığa kadar gidebilen bir süreç olabilir. Bunu her bir çocuk için ayrı ayrı değerlendirmek lazım."   Ailenin kendi çocuğuna ilişkin rehber öğretmenlerden, psikolojik danışmanlardan birebir telefonla yardım alabileceğini aktaran Selçuk, bu konuda hazırladıkları rehberleri anımsattı.   Bakan Selçuk, şöyle devam etti: "Çocuk akademik olarak bir şekilde eksik kalsa da bunu tamamlama ihtimali var. Belli bir dönem kaybettiklerini verme imkânımız var ama sosyal, duygusal kayıpları biraz zor telafi ediyoruz. Öncelikle sadece akademik bakış açısıyla bakılmaması, çocukların kişiliklerinin dikkate alınması, çalışma alışkanlıklarının dikkate alınması, arkadaşlarıyla beraber çalışma alışkanlıklarının desteklenmesi ve bu konuda ekranda eğer 4-5 dersten fazla bir ders saati varsa bunu zaten basılı kaynaklara yönelerek devam ettirmeye çalışmalarını bekleriz."   "Emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum" Bakan Selçuk, salgın döneminin öğretmenler ve veliler açısından zor olduğuna işaret ederek şunları kaydetti: "Emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Omuzlarımda büyük bir sorumluluk taşıyorum. Biz ailelerle, öğretmenlerle birlikte bu süreci daha kolay atlatmak için varız. Bugün 81 ilin millî eğitim müdürüyle toplantımız var. O toplantıda da bu süreci yeniden değerlendireceğiz, illerin kendine göre bazı koşulları var. Her il aynı koşulda değil. İllerin kendi şartlarına göre değerlendirmeleri yapıp biz bu tür çalışmaların kolaylaştırılması konusunda adım atıyoruz."    Selçuk, okulların açılmasıyla ilgili il bazlı farklı tarihler olup olmayacağı konusunda ise "Değerlendirilmesi yapılan konular içinde bu da vardı. Türkiye'nin genel fotoğrafına bakıldığında şu aşamada bunu yapmayalım, şeklinde bir karar alındı." dedi.  

Devamı

EBA Canlı Ders Saatleri Çizelgesinde Değişiklik Yapıldı

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından EBA canlı ders saatleri çizelgesinde değişiklik yapıldı. İlkokul, ortaokul ve lise için tek çizelge hazırlandı. Çizelgede öğrencilerin canlı ders saatleri günlük değişiyor.  

Devamı

Okul öncesi eğitim kurumları 5 gün yüz yüze eğitim verecek"

Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı resmi ve özel tüm anaokulu, ana sınıfı ve uygulama sınıflarında haftada 5 gün yüz yüze eğitim yapılacak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk imzasıyla il milli eğitim müdürlüklerine, okul öncesi eğitim kurumlarında yüz yüze eğitime ilişkin yazı gönderildi.  Yazıda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle resmi ve özel örgün eğitim ile hayat boyu öğrenme kurumlarındaki tüm eğitim ve öğretim faaliyetlerine 20 Kasım-4 Ocak'ta uzaktan eğitim yoluyla devam edileceği belirtildi.   İlkokullarda, ortaokullarda ve ortaöğretim kurumlarında tüm derslerin canlı sınıf uygulamaları, TRT EBA TV, EBA portal ve açık kaynaklı diğer güvenilir platformlar üzerinden uzaktan eğitim yoluyla işleneceği anımsatılan yazıda, "Ancak Bakanlık ile ilgili kurumlar arasında yapılan istişareler sonucunda, resmi ve özel tüm anaokulu, ana sınıfı ve uygulama sınıflarında haftada 5 gün yüz yüze eğitim yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Bu kapsamda okul öncesi eğitim kurumlarında, haftada 5 gün ve günde 6 etkinlik saati yüz yüze eğitim yapılacak ve bir etkinlik saati 30 dakika olacak şekilde planlanacaktır." ifadeleri kullanıldı.   Okulun fiziki imkanları doğrultusunda bir gruptaki çocuk sayısı en az 5 olacak şekilde şube tanımlamalarının yapılabileceği bildirilen yazıda, şunlar kaydedildi: "Fiziki imkanları uygun okul öncesi eğitim kurumlarında, salgınla ilgili tüm tedbirlerin alınması şartıyla çocuk kulüpleri açılabilecektir. Çocukların ev ortamında da desteklenmesi amacıyla TRT EBA İlkokul kanalında her gün yayımlanan EBA Anaokulu kuşağını takip etmeleri ve ailelerin Temel Eğitim Genel Müdürlüğü internet sitesinde yayımlanan Erken Çocukluk Eğitim Takvimi ile diğer yayınlardan yararlanmaları sağlanacaktır. Okula kayıtlı olup yüz yüze eğitimi tercih etmeyen ailelerin çocuklarının kayıtları silinmeyecek, bu çocukların da EBA Anaokulu'nu izlemeleri ve diğer eğitim materyallerinden yararlanmaları için gerekli önlemler alınacaktır."

Devamı

20 KASIM DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ

20 Kasım, 1989 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla "Dünya Çocuk Hakları Günü" olarak kutlanıyor.Özellikle savaş ve yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu "Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"yi imzalamış ve o tarihten bugüne 20 Kasım "Dünya Çocuk Hakları Günü" olarak kutlanmaktadır. Çocukların yetişkinlerden daha farklı ihtiyaçlara ve haklara sahip olması gereğinden yola çıkan BM, bu sözleşme ile çocuk haklarını güvence altına almayı hedeflemiş ve taraf devletleri 54 maddeden oluşan sözleşme maddeleri gereğince kendi iç hukuklarında değişim yapmaya zorlamıştır. Toplam 193 ülke tarafından imzalanan sözleşme en fazla sayıda ülke tarafından imzalanan ve en kısa zamanda yürürlüğe giren uluslararası belge olma özelliğine sahiptir. Cinsiyet, din, dil, ırk ve sosyal statüye bakılmaksızın çocukların güvenli ve sağlıklı koşullarda barınması ilkeleri üzerine kurulan sözleşme, uluslararası platformda mutabakata varılmış, değiştirilmesi mümkün olmayan standartları ve yükümlülükleri içermektedir. Onaylayan devletlerin kendi iç hukuklarında gerçekleştirecekleri düzenleme ve değişimleri kontrol etmek ve her beş yılda bir bu değişiklikleri yayımlamak için BM tarafından bir Çocuk Hakları Komitesi de oluşturulmuştur.     ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞME MADDELERİ NELERDİR? 1- Her birey on sekiz yaşına kadar çocuk olarak kabul edilir. Her çocuk vazgeçilmez haklara sahiptir. 2- Çocuk Hakları, bütün çocuklar içindir. Doğum yerleri, konuştukları dil ne olursa olsun fark etmez. Büyüklerinin inançları ya da görüşleri nedeniyle hiçbir çocuğa ayrım yapılmaz. 3- Çocuklarla ilgili bütün yasa ve uygulamaları oluşturanlar, önce çocukların yararını düşünmek zorundadır. Devlet, çocukların koruma ve bakımını üstlenenlerin sorumluluklarını yerine getirmeleri için önlemleri alır ve onların sorumluluklarını yerine getirip getirmediklerine bakar. 4- ÇHS'de yazılı olan hakların uygulanması için gereken her türlü çabanın gösterilmesi gerekir. Devlet çocukların bu haklardan yararlanmasını sağlar. 5- Devlet, hakların uygulanması konusunda çaba gösterirken başta anne baba olmak üzere çocuktan sorumlu olan kişilerin haklarına karşı saygılı olur. 6- Yaşamak, her çocuğun temel hakkıdır ve herkesin ilk görevi çocukların yaşamını korumaktır. 7- Her çocuğun bir isme ve vatandaşlığa sahip olma hakkı vardır. Devlet, çocuk doğduğunda bu ismi kaydeder ve çocuğa bir kimlik verir. 8- Çocuklara verilen isim, vatandaşlık hakkı ve aile bağları korunmalıdır. Tüm bunlar zorla değiştirilemez ve alınamaz, değiştirilmek istenir ya da çocuğun elinden bu haklar alınırsa devlet bu duruma karşı çıkmalıdır. 9- Her çocuğun ailesiyle birlikte yaşama hakkı vardır. Anne baba çocuğa bakamıyorsa, çocuk bu durumdan zarar görmesin diye ona başka bir bakım sağlanmalıdır. Bu durumda da her çocuğun, anne ve babasıyla düzenli olarak görüşebilme hakkı vardır. 10- Anne babası ayrı ülkelerde yaşayan çocukların aileleriyle birlikte olabilmeleri için devletler kolaylık gösterir. 11- Anne ve babalarının izni olmadan hiçbir çocuk başka bir ülkeye götürülemez. Çocukları bu şekilde başka yerlere götüren kişilere karşı mücadele edilmesi gerekir. 12- Her çocuk, görüşlerini serbestçe ifade etme, kendisini ilgilendiren her konuda görüşlerinin dikkate alınmasını isteme hakkına sahiptir. Herkesin çocukları dinleme, onların fikirlerini öğrenme ve onlara saygı gösterme sorumluluğu vardır. 13- Her çocuğun duygu ve düşüncelerini istediği şekilde açıklama hakkı vardır. Çocukların da başka kişilerin zarar görmemesi için gerekeni yapmaları gerekir. 14- Her çocuğun, kendi düşüncesini geliştirme ve istediği dini seçme hakkı vardır. Bu konularda çocukları büyüten yetişkinlerin de onlara yol gösterme hakkı ve sorumluluğu vardır. 15- Çocukların arkadaşlarıyla barış içinde toplanabilme, dernek kurabilme ya da derneklere üye olma hakkı vardır. 16- Hiç kimse çocukların onurunu kıramaz, onları küçük düşüremez, özel hayatına karışamaz. Çocukların bu hakkı yasalarla korunur. 17- Devlet, kitle iletişim araçlarının, çocuğun gelişimi açısından önemini kabul eder. Çocuğun bunlarla çeşitli bilgi ve belgelere ulaşmasını sağlar, kendi kültürü ve dili bakımından bu araçlarla alabileceği gereksinimleri karşılar. Ayrıca kitle iletişim araçlarının verebileceği her türlü zarardan çocukları korur. 18- Çocukların yetişmesinden ve gelişmesinden sorumlu olan büyükler, bu sorumluluklarını en iyi biçimde yerine getirirler. 19- Hiç kimse, çocuklara karşı olan sorumluluklarını onlara zarar verecek şekilde kullanamaz. Devlet çocukların hiçbir zarara uğramaması için her türlü önlemi almakla yükümlüdür.20- Her çocuğun ailesinden yoksun kaldığında ya da aile ortamı onun için uygun olmadığında devletten özel koruma ve yardım alma hakkı vardır. Anne babasıyla birlikte yaşayamayacak çocuklar için özenli bir araştırmayla iyi aileler bulunur.

Devamı

UZAKTAN EĞİTİM SÜRECİNİN DETAYLARI

Dünyada ve ülkemizde salgının seyrinde yaşanan yükselişten, eğitim kurumlarımızda yüz yüze eğitime devam eden öğrenci, öğretmen ve çalışanlarımızın etkilenmemesi amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki kabine toplantısında alınan karar gereği, 20 Kasım Cuma gününden 4 Ocak Pazartesi gününe kadar resmî, özel, örgün ve yaygın tüm eğitim öğretim faaliyetlerine uzaktan eğitim yoluyla devam edeceğiz.   Bakanlığımıza bağlı tüm okul öncesi kurumlar, kreşler, ilkokul, ortaokul ve liseler, özel eğitim okulları ve sınıfları, meslek liselerindeki uygulamalı dersler ile özel öğretim kursları da bu kapsamda olacaklar. Destekleme ve yetiştirme kursları ve takviye kurslarında da bu süreçte yüz yüze eğitim yapılmayacaktır. 5580 sayılı özel öğretim kanunu kapsamındaki özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki "bireysel eğitimler" yüz yüze gerçekleştirilebilecektir.   Uzaktan eğitim haftalık ders programları, okul yönetimlerimizin koordinesinde öğretmenlerimiz tarafından öğrencilerimiz ve velilerimizle paylaşılacaktır. Okul yöneticilerimiz ve öğretmenlerimiz, ara tatil süresince yeni dönemdeki uzaktan eğitim süreçlerini öğrencileriyle işledikleri ders konularına ve müfredat programına göre yapılandıracaklardır. Bu süre zarfında ana noktamız TRT EBA kanallarımız olmak üzere, canlı sınıf uygulamalarımız, EBA internet platformumuz, basılı ve dijital yardımcı kaynaklarımızla öğrencilerimizin yanında olacağız.   31 Aralık 2020'ye kadar yüz yüze veya uzaktan hiçbir sınav yapılmayacak, sınavlarla ilgili planlamalar salgın sürecinin seyrine göre ayrıca gerçekleştirilecek, okul yönetimlerimiz ve öğretmenlerimiz aracılığıyla öğrencilerimize duyurulacaktır. Öğrencilerimiz, yüz yüze ve uzaktan eğitimle yapılan eğitim öğretim müfredatından sorumlu olacaklardır.   Yeni eğitim öğretim yılıyla birlikte 112 branşta 812 öğretmenimizin görev yaptığı, 13 stüdyoda 1.653 ders videosunun hazırlanarak yayına sunulduğu TRT EBA Anaokulu / İlkokul, Ortaokul ve Lise kanallarının haftalık ders programlarını 18 milyon öğrenci velimizin cep telefonlarına kısa mesaj servisiyle ulaştıracağız. Ders yayınlarımız, öğrencilerimizin telafi ve pekiştirmelerine imkân sağlamak için günde üç kez tekrarlanarak ekrana gelmeye devam edecektir.   Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, özel sektör kuruluşları ve sivil inisiyatifler aracılığıyla gönderilen 60 bin tablet bilgisayarı, resmî veriler ışığında hazırlamış olduğumuz dağıtım stratejisine göre öncelikli ihtiyaç sahibi öğrencilerimize ulaştırdığımızı daha önceden sizlerle paylaşmıştık. Dağıtımlarımız, destek kampanyaları ve tedarik süreçleriyle eş zamanlı olarak devam etmektedir. 30 bin tableti daha 10 gün içinde öğrencilerimize ulaştırmış olacağız. Dağıtımını gerçekleştireceğimiz 500 bin tablet bilgisayarın tedarik süreci tamamlanmakta olup yıl sonuna kadar öğrencilerimize teslim etmiş olacağız. Paydaşlarımızın da desteğiyle mümkün olan en kısa sürede ihtiyacı olan öğrencilerimizin tamamına ulaşmayı hedefliyoruz.   Uzaktan eğitime başladığımız 23 Mart 2020'den bugüne 49 milyon 768 bin ders saati hizmet veren canlı sınıf uygulamaları bu süreçte de aktif olarak hizmet sunacaktır. EBA canlı sınıf ve alternatif uygulamaların sistemimize entegrasyonuyla birlikte günlük yaklaşık 2 milyon ders yapabilme kapasitemiz bulunmaktadır. Canlı sınıf ders saatleri ise öğretmenlerimiz tarafından öğrencilerimize ve velilerimize ayrıca bildirilecektir.   9,1 milyar tıklanma oranıyla dünyanın en çok ziyaret edilen eğitim web sitesi unvanını elde eden EBA internet portalımız ise 1.700'den fazla ders ve 40.000'nin üzerinde zengin, güvenilir ve etkileşimli içerikle öğrencilerimizin hizmetinde. EBA'da konu ve kazanımlarla eşleştirilmiş videolu veya etkileşimli anlatımlar, alıştırmalar, özetler, infografikler, proje dokümanları, öğretmenlere özel içerikler, 5.000'den fazla kitap ve 240.000'den fazla soru öğretmen ve öğrencilerimize sunulmaktadır.   Merkezî sınavlara hazırlanan öğrencilerimiz için sınav müfredatının uzaktan eğitim sürecine uyumlu hâle getirilmesiyle ilgili çalışmalarımız sürmektedir. Ayrıntıları önümüzdeki hafta kamuoyu ile paylaşılacaktır.   Bu süreçte öğretmenlerimiz de çalışmalarını uzaktan sürdürecek olup uzaktan eğitim için okullarımıza gelerek bilgisayar ve kamera gibi araçlardan da yararlanabileceklerdir. Zümre öğretmenlerimiz ise uzaktan eğitim sürecini takip ve koordine etmek amacıyla haftada en az 1 gün okullarımıza geleceklerdir. Öğretmenlerimiz uzaktan eğitim sürecinde ek ders ücretlerini almaya devam edeceklerdir.   Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde ise ilk defa tanı alacaklar için yüz yüze hizmet verilmeye devam edilecektir. Bu süreçte okullar arası nakil başvurularında 18 Kasım 2020'ye kadar yapılan başvurular işleme alınacak, 31 Aralık 2020'ye kadar yeni başvuru alınmayacaktır.   Öğrencilerimizin güveni, huzuru, mutluluğu ve başarısı için velilerimiz, öğretmenlerimiz, okul yöneticilerimiz ve tüm eğitim ailemizle birbirimize kenetlenmemiz gereken bir süreçteyiz. Tedbirlerimizi hijyen standartlarına bağlı olarak en üst düzeyde aldığımız, çocuklarımızın okul bahçelerindeki ve sınıflarındaki temassız oyunlarını bile tasarladığımız yüz yüze eğitime aşamalı geçiş sürecimize en hızlı şekilde yeniden başlamak en büyük temennimizdir. Gönül arzu ederdi ki bu arayı vermeyelim hatta dünya ülkelerinin büyük bir çoğunluğunda olduğu gibi tüm sınıf düzeylerimizle okullarımızla buluşalım. Fakat ülke genelindeki koşullar nedeniyle böyle bir kararı almak durumunda kaldık. Tabi ki çağrımızı yinelemekten vazgeçmiyoruz: Çocuklarımızın geleceği için "Herkesin desteğine ihtiyacımız var, lütfen kurallara uyalım" Aralık ayının son haftasındaki tabloya göre okullarımızda yüz yüze eğitime aşamalı geçiş planlamamızı ve takvimimizi kamuoyu ile paylaşacağız.   Ayrıca, 7/24 devrede olan EBA Asistan, MEB Asistan ve 44 0 632 MEBİM çağrı merkezimizle vatandaşlarımızın uzaktan eğitimle ilgili tüm sorularına cevap vermek üzere hazır olduğumuzu bildirmek isterim.                Ziya SELÇUK Millî Eğitim Bakanı

Devamı

Tüm Öğretim Materyallerimiz Yeni Web Sayfamızda Yayında

Genel Müdürlüğümüz tarafından okul öncesi, ilkokul ve ortaokullarımızdaki öğrencilerimiz için hazırlanan tüm ders kitapları, öğretim materyalleri ve dijital içerikler http://tegmmateryal.eba.gov.tr web sayfasında yayınlanmıştır.

Devamı

KİTABIM HEP AÇIK; OKULDA, EVDE, ÖĞRETMENİMLE, AİLEMLE

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Kitabım Hep Açık; Okulda, Evde, Öğretmenimle, Ailemle" ilkokul çalışma kitapları ve ortaokul dijital çalışma sayfaları tanıtım programına katıldı. Bakan Selçuk, saha çalışması yaptıklarını, öğretmelerin ve velilerin taleplerini dinlediklerini, okuldaki ihtiyaçları incelediklerini, ders işleme sırasındaki eksiklikleri tespit etmeye çalıştıklarını, bu konuda binlerce geri bildirime dayalı olarak içerikleri tasarladıklarını anlattı. ÖĞRETMENİMLE, AİLEMLE Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Kitabım Hep Açık; Okulda, Evde, Öğretmenimle, Ailemle" ilkokul çalışma kitapları ve ortaokul dijital çalışma sayfaları tanıtım programına katıldı. Bakan Selçuk, saha çalışması yaptıklarını, öğretmelerin ve velilerin taleplerini dinlediklerini, okuldaki ihtiyaçları incelediklerini, ders işleme sırasındaki eksiklikleri tespit etmeye çalıştıklarını, bu konuda binlerce geri bildirime dayalı olarak içerikleri tasarladıklarını anlattı.     16 Kasım 2020 18:49 Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Kitabım Hep Açık; Okulda, Evde, Öğretmenimle, Ailemle" ilkokul çalışma kitapları ve ortaokul dijital çalışma sayfaları tanıtım programında yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak hem yüz yüze eğitimi hem de uzaktan eğitimi destekleyecek çok sayıda materyal geliştirdiklerine dikkat çekti. Selçuk, "Bu kez çok daha kapsamlı bir çalışma ile karşı karşıyayız. Yüz yüze ve uzaktan eğitimin birlikte yürütülmesi, ihtiyaçların değişmesi ve farklılaşması bize yeni görevler veriyor. Bunları yerine getirmek için her sınıf düzeyinde eş zamanlı olarak kullanılabilecek çalışmaları ilerletiyoruz." diye konuştu.    Zamanın ve mekânın genişlediği bir dönem içinde bulunulduğuna işaret eden Selçuk, çocukların sadece evde ya da okulda değil her zaman çevrim içi ve çevrim dışı ortamlarda eğitim aldığını vurguladı.   Bu süreçte birtakım kavramları öne çıkarmak istediklerini dile getiren Selçuk; bu kavramları, "öğrencilerin ihtiyaçlarını ve farklılaştırılmış öğretimi dikkate almak, çocuklara bireysel gelişimlerine göre kaynaklar sunabilmek ve öğretmenlere destek olmak" şeklinde sıraladı.     Bakan Selçuk, öğrenciler için hazırlanan destek kitapları ve dijital materyallerle ilgili şu bilgileri verdi:   "Hep şöyle bir talepte bulunulur: 'Ders kitabının dışında öğrenciler için çalışma kitapları, kaynak materyaller olsa...' Tam da velilerimizin, öğretmenlerimizin sıklıkla dile geyirdiği bu isteğin cevabını vermek için bu çalışmayı yaptık. Somut olarak fen bilimleri, matematik, Türkçe, hayat bilgisi, sosyal bilgiler konularında 17,5 milyon kitabı çocuklarımıza ulaştırmış durumdayız. Her bir öğrencimize, her bir okulumuza bunlar ulaştırıldı. Bunlar, 2020-2021 eğitim öğretim yılı içinde çocuklarımızın ders kitaplarının yanı sıra ilave kaynaklar olarak değerlendirmelerini beklediğimiz kaynaklar. Ortaokullar için de dijital kaynaklar hazırladık. Bu sınıflara yönelik yine matematik, fen bilimleri, Türkçe, sosyal bilgiler, TC İnkılap tarihi ve Atatürkçülük derslerine ait toplam 112 fasikülden oluşan 16 kitap hazırlandı ve EBA'da kullanıma sunuldu. Bu materyallerden de 5 milyon öğrencimiz yararlanabilecek."   Bakan Selçuk; saha çalışması yaptıklarını, öğretmen ve velilerin taleplerini dinlediklerini, okuldaki ihtiyaçları incelediklerini, ders işleme sırasındaki eksiklikleri tespit etmeye çalıştıklarını, bu konuda binlerce geri bildirime dayalı olarak içerikleri tasarladıklarını anlattı.   Uzmanların çok derinlemesine incelemeleri sonunda kitapların yazıldığını aktaran Selçuk, "Öğrencilerimiz, etkinlikleri yaparken aslında sadece derslerin kazanımlarıyla ilgili içerikleri görmeyecekler, bir taraftan da hayata dair birçok ipucunu bu kitaplarda görmek ve yaşamı öğrenmek için fırsat sahibi olacaklar. Aktif olarak tecrübe etme, bazı deneyleri yapabilme, aile içinde, öğretmenlerle birlikte birçok çalışma kâğıdını doldurabilme fırsatına sahipler. İstiyoruz ki çocuklarımız kaynaksız kalmasın; düşünen, üreten çocuklarımızın sayısı artsın." değerlendirmesinde bulundu.    "Kitabım Hep Açık" ifadesinde sadece ders ya da çalışma kitaplarının değil, çocukların evlerde yaptığı çalışmaların da bulunduğunu kaydeden Selçuk, bu kapsamda ara tatil için "Evde Oyun Var" isimli kitap hazırlandığını hatırlattı.    Çocukların çok daha farklı ve fazla kitap okumalarını istediklerini dile getiren Selçuk; kitapların, çocukların zihinsel, duygusal ve dil gelişimleri için çok kritik olduğunu, bu nedenle ders kitaplarıyla sınırlı olmayan bir çerçeveyi arzu ettiklerini söyledi.    "Derslerde keşke şu tür yayınlar olsa..." temennisinin uzun süredir dillendirildiğini yineleyen Selçuk, bu çalışmanın hayata geçmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Selçuk, "Bunlar sadece salgın dönemi için hazırlanan çalışmalar değil, bundan sonraki yıllar için de çocuklarımızın, velilerimizin hizmetine sunacağımız içerikler. Bu tür bir çalışmanın ara tatil boyunca olduğu gibi ara tatil sonrasında da öğrencilerimiz tarafından okullarda, evlerde kullanılacağını biliyoruz." diye konuştu.    Ara tatil için uyarı Bakan Selçuk, ara tatil sürecindeki öğrenci ve velilere hitaben, "Öğrencilerimizden ve velilerden bir ricam var: Ara tatil sürecinde zorunlu olmadıkça lütfen evimizde olalım. Salgının seyri, bugünlerde bunu şart koşuyor. Biz eğitimciler olarak elbette okulların hep açık olmasını arzu ederiz ancak şu an salgının seyriyle ilgili koşullar, tedbirleri daha çok ön plana çıkarıyor. Çağrımı yineliyorum, 'maskeni tak' çünkü öğrencilerimizin buna ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.    Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitim bir arada MEB Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu ise Kovid-19 salgınının uzaktan eğitim ile yüz yüze eğitimin bir arada sürdürülmesini zorunlu kıldığına işaret ederek koşulların, öğrencilerin gelişimsel ve öğrenme farklılıklarını daha fazla dikkate almayı gerektirdiğini belirtti.    Bu durumun, öğrencilerin kendi kendine ve ebeveyn desteğiyle öğrenme süreçlerinin desteklenmesini de zorunlu kıldığına dikkati çeken Gençoğlu, bu bağlamda ders kitaplarının yanı sıra basılı veya elektronik ortamda zengin içerikler üreterek zorlu süreci öğrencilerin ve öğretmenlerin daha kolay atlatmaları için çalıştıklarını anlattı.    Ücretsiz ders kitaplarından sonra yardımcı kitaplar da ücretsiz dağıtılıyor 18 milyon öğrenciye yönelik ücretsiz ders kitaplarının ardından ilkokul ve ortaokul düzeyindeki öğrencilerin derslerine yardımcı kaynak niteliği taşıyan 17,5 milyon kitap okullara ücretsiz dağıtıldı.  İlkokulda her sınıf seviyesi için ayrı ayrı olmak üzere Türkçe, matematik, hayat bilgisi, fen bilimleri ve sosyal bilgiler derslerine özgü hazırlanan 14 çalışma kitabı ilk kez  2020-2021 eğitim öğretim yılında  4 milyon 953 bin 877 öğrenci için ücretsiz dağıtıldı ve ayrıca EBA'da da yayınlandı.  Ortaokul kademesinde ise her sınıf seviyesi için ayrı ayrı olmak üzere Türkçe, matematik, fen bilimleri, sosyal bilgiler ve TC inkılap tarihi ve Atatürkçülük derslerinde çalışma sayfaları şeklinde 112 fasikülden oluşan 16 kitap hazırlandı ve EBA'da  öğrenci ve öğretmenlerin hizmetine sunuldu. Ortaokul düzeyinde hazırlanan ve elektronik ortamda yayınlanacak materyallerden yaklaşık 5 milyon öğrenci yararlanacak.

Devamı

MESLEKİ EĞİTİMDE 1.000 OKUL PROJESİ

Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer'in röportajı şöyle:    "Millî Eğitim Bakanlığı, son yıllarda mesleki eğitimde önemli bir dönüşümü sağladı. Mesleki eğitimde yıllardan beri dile getirilen kronik sorunlar birer birer çözülmeye başlandı. Mesleki eğitimin Covid-19 salgını ile mücadelenin ilk aylarında toplumun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yaptıkları üretimler ve gösterdikleri performans, hepimizin hafızasına kazındı. Mesleki eğitimde öğrenci sayısı ve özellikle başarılı öğrencilerin yönelimleri giderek artıyor.    Millî Eğitim Bakanlığı, geliştirdiği yeni projelerle bu iyileşme sürecini sürekli canlı tutuyor. Bakanlık, bu kapsamda en son 'Mesleki Eğitimde 1000 Okul' projesini hayata geçirdi. Projenin kapsamı göz önüne alındığında son yıllarda mesleki eğitimde kalitenin artırılması en önemli adımlardan birisi olduğu görülüyor. Biz de projenin detaylarını mesleki ve teknik eğitimden sorumlu Bakan Yardımcısı Mahmut Özer ile konuştuk.   Ekim ayında mesleki eğitimde oldukça kapsamlı bir proje başlattınız. Mesleki eğitimde 1000 okul projesinde amacınız nedir? Projenin odağında, mesleki eğitimde son yıllarda yaşanan iyileşmenin tüm meslek okullarımıza yaygınlaştırılması ve mesleki eğitimin kalitesinin artırılması yer alıyor. Oldukça kapsamlı bir proje. Proje, mevcut 3 bin 259 mesleki ve teknik Anadolu lisesinden bin mesleki ve teknik Anadolu lisesini kapsıyor.   Proje süresini bir yıl olarak belirledik. Proje kapsamında seçilen bu okullarda yaklaşık 600 bin öğrenci eğitim alıyor. Okulların seçiminde öğrencilerin devamsızlık oranı, akademik başarı oranı, sınıf tekrarı yapan öğrenci oranı ve örgün eğitim dışına çıkan öğrenci oranı gibi kriterler kullanıldı. Proje kapsamında bu okullarımızı çok-boyutlu destekleyeceğiz. Proje sonunda bu okullarımızda ciddi iyileşme sağlayacağımıza inanıyoruz. Böylece mesleki eğitimin kalitesini tüm okullarımızda artırmış olacağız. Mesleki eğitimde kalitenin artması dolaylı olarak eğitim sistemimizin kronik bir sorunu olan okullar arası başarı farkının azaltılmasına da katkıda bulunacaktır.   Okullara ne gibi destekler sağlayacaksınız? Amacımız, belirlediğimiz okulları çok boyutlu olarak desteklemek. Öncelikle okul yöneticilerimize ve öğretmenlerimize yönelik eğitim programları başlattık. Diğer taraftan, okulların fiziki altyapısını güçlendiriyoruz. Yeni laboratuvarlar yapacağız, mevcutlarını güncelleyeceğiz. Tüm okullarımıza kütüphane yapacağız. Spor alanları oluşturacağız. Öğrencilerimizin temel ve akademik beceri eksikliklerini telafi etmeye yönelik destek eğitim programları uygulayacağız. Öğrencilerimizin kişisel gelişimlerini desteklemeye yönelik farklı destek programları uygulayacağız. Ayrıca, öğrencilerimizin ebeveynlerinin eğitim düzeylerini artırmalarına yönelik eğitim destekleri sunacağız.   Projenin hedefinde sadece öğrenci bulunmadığı görülüyor Bu projenin en önemli özelliklerinden biri, öğrencilerimizin gelişiminin desteklenmesinin çok boyutlu olarak ele alınmasıdır. Dolayısıyla, bu projeyi diğer projelerden ayıran en önemli özelliği, odağında sadece öğrencilerin olmaması, öğrencilerin yanı sıra okullardaki yönetici ve öğretmenleri ve özellikle aileleri kapsamasıdır.    Projenin detaylarına inelim o zaman. Öncelikle okul yönetici ve öğretmenlerden başlayalım. Bu kapsamda neler yapacaksınız? Okul yöneticilerimize ve öğretmenlerimize yönelik eğitimler düzenleyeceğiz. Öncelikle yönetici ve öğretmenlerinin proje farkındalığını artırmak ve bilgilendirmek için tüm okullara yönelik eğitimler düzenlemeye başladık. Bu eğitimler 81 ilimizde halen devam ediyor. Ayrıca, okul yöneticilerimize yönelik kişisel gelişim ve liderlik eğitimleri düzenleyeceğiz. Diğer taraftan, bu okullardaki tüm meslek alan ve atölye öğretmenlerimizin proje süresinde iş başı ve mesleki gelişim eğitimleri almaları sağlanacaktır. Gerekli planlamalar yapıldı.   20 milyonluk onarım desteği   Seçilen okulların fiziki ortamlarının iyileştirilmesi için neler yapacaksınız? Bu okullarımızın bakım ve onarımlarına öncelik verdik. Bu kapsamda şu ana kadar 20 milyon TL'lik onarım desteği sağladık. Okulların tamamında kütüphane oluşturmayı ve bilgi iletişim teknolojileri ile zenginleştirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda da gerekli adımı hemen attık. Ve ilk adım olarak 350 okulumuzda kütüphane oluşturduk. Bu amaçla okullarımıza yaklaşık 17,5 Milyon TL'lik destek sağladık. 2021 yılının ilk beş ayında tüm kütüphanelerimizi tamamlamış olacağız. Bu okullarımıza akıllı tahta desteği sağlayacağız. Diğer taraftan okullarımızın her birinde en az bir yeni laboratuvar ve tasarım ve beceri atölyesi kuracağız. Ayrıca, mevcut laboratuvarları güncelleyeceğiz. Bu kapsamda da okullarımıza yaklaşık 85 Milyon TL destek sağladık. Dolayısıyla projenin bu boyutunda şu ana kadar 122,5 Milyon TL'lik destek sağlamış olduk.   Bunların tamamı sağlandığında eğitim ortamları daha zenginleşmiş olacak. Öğrencileri desteklemek için neler yapacaksınız? Öğrencilerimize yönelik desteklerimiz iki ana tema üzerinden gerçekleştirilecek. Birinci destek paketi, temel beceri eğitim desteğine odaklanıyor. İkincisi ise kişisel gelişim desteğini kapsayacak. Birinci destek paketi, öğrencilerimizin temel eğitimden aşamasında eksik kalan temel beceri eksikliklerini telafi etmeyi hedefliyor. Bu kapsamda destek eğitim programı geliştirildi. Bu eğitimlerde özellikle Türkçe, matematik ve fen okuryazarlığının iyileştirilmesine ağırlık vereceğiz. Gerekli materyallerin hazırlanmasında sona yaklaştık. Diğer taraftan, destekleme ve yetiştirme kurslarında bu proje kapsamındaki okullara ilave destek eğitimleri sunacağız. Ayrıca, 81 ilde bulunan ve özel yetenekli öğrencilere eğitim desteği sunan Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM), 2021 yılından itibaren proje kapsamındaki okulların öğrencilerine proje geliştirme ve gerçekleştirme desteği sağlayacak.   Projede aileleri de unutmamışsınız. Bu kapsamda neler yapacaksınız? Bildiğiniz gibi ailelerin eğitim durumu öğrencilerin akademik başarılarını etkiliyor. Türkiye'de okullar arası başarı farklarını azaltmada ebeveyn eğitim seviyesinin yükseltilmesi, öncelik verilmesi gereken politika alanlarından birisini oluşturuyor. Bu nedenle projeye ebeveynleri de dâhil ettik. 81 ilde yöneticilerimizin koordinasyonu ile halk eğitim merkezlerinde velilerimizin talepleri doğrultusunda istedikleri alanlarda sertifikalı eğitimler düzenlenecek. Ayrıca, isteyen velilerimize açıköğretim yoluyla eğitimlerine devam edebilme imkânı sağlanacak.    Projenin detaylarına baktığımızda oldukça kapsamlı olduğu ve mesleki eğitimde çok-boyutlu bir iyileşmeyi odağına koyduğu görülüyor. Projenin takibi nasıl olacak? Projenin tüm basamaklarını ve bütçelendirilmesini yaptık. Özellikle, Covid-19 salgın şartlarını göz önüne alarak önceliğimizi okul ortamlarının iyileştirilmesi ve zenginleştirilmesine verdik. Bu kapsamdaki yatırımlarımızı hızla tamamlayacağız. Diğer taraftan, projenin performans göstergeleri de belirlendi. Tüm illerimizdeki gelişmeleri performans göstergeleri üzerinden izliyoruz. Bakanlığımızda Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünde bir birim, projenin koordinasyonunu yürütüyor. Tüm aşamalarını bakanlık bürokratlarımız ve il yöneticilerimizle her ay detaylı toplantılarla ele alıyoruz. Gelişmeleri kamuoyu ile de düzenli bir şekilde paylaşacağız. Ayrıca, detaylı raporlar da hazırlayacağız.   Öğrenci Gelişim Destek Paketleri   Öğrencilere kişisel gelişim destek paketinde neler var? Öncelikle okullarımızda bireysel veya grup olarak spor aktiviteleri yapabilecek yaşama merkezleri oluşturacağız. Böylece öğrencilerimiz okulda rahatlıkla spor aktiviteleri yapabilecekler. Tüm öğrencilerimize ilk yardım eğitimi verilecek ve isteyen öğrencilerimize yüzme öğretilecek. Yine, öğrencilerimize düzenli olarak psikososyal destekler verilecek. Okullarda düzenli olarak madde bağımlılığı üzerine bilgilendirici etkinlikler düzenlenecek. Diğer taraftan, tüm okullarımız her ay bilim, kültür, sanat, spor ve sanayi gibi alanlarda başarılı ve tanınan kişilerin deneyimlerini paylaşmaya yönelik kariyer günleri düzenleyecekler. Yine bu okullardaki öğrencilerimizin müzik, tiyatro ve sinema gibi etkinliklere katılımları desteklenecek. Ayrıca, proje kapsamındaki okulların tamamı Anadolu

Devamı

Covid-19 Pozitif /Temaslı Olan Adayların Dikkatine

Sağlık Bakanlığının "HES Kodu" uygulaması, Başkanlığımızca gerçekleştirilen sınavlarda adayların Covid-19 durumlarını takip etmek için kullanılmaktadır. Bu doğrultuda, HES Kodu uygulaması kullanılarak adayların sınava girecekleri bina/salon atamaları, Sağlık Bakanlığından alınan verilere göre güncellenmektedir. Sınav gününe kadar Sağlık Bakanlığından alınan veriler doğrultusunda Covid-19 pozitif / temaslı olan adayların sınava girecekleri salon bilgileri güncellenmektedir. Bu durumdaki adaylar, Başkanlığımız tarafından, ÖSYM'nin Aday İşlemleri Sistemindeki güncel iletişim bilgileri kullanılarak bilgilendirilmektedir.      Sağlık Bakanlığı verilerinden Covid-19 pozitif veya temaslı olduğu tespit edilen adaylar, üzerinde HES kodu bulunan Sınava Giriş Belgelerinde belirtilen sınav binasında Covid -19 durumu olan adaylar için oluşturulmuş ayrı salonlarda (Yedek Salon 1/Yedek Salon 2) sınava alınmaktadır. HES Kodlarından Covid-19 durumu sınavdan önceki cuma gününe kadar tespit edilen ve yedek salonlarda sınava alınacak adaylara, Cuma günü 17.00'ye kadar kısa mesaj (SMS) ile bilgilendirme yapılmaktadır. Bu tarihten sınav gününe kadar Covid-19 durumu değişen (pozitif /temaslı duruma gelen) ve yedek salonlarda sınava alınacak adaylar sınav günü, sınav saatinden en az 3 saat öncesinde kısa mesaj (SMS) ile bilgilendirilmektedir. Covid-19 durumu olan adayların, Başkanlığımıza veya Başkanlığımız birimlerine herhangi bir belge göndermeleri gerekmemektedir. Başkanlığımız tarafından adaylara; telefon, SMS, e-posta vb. yollarla bilgilendirme yapıldığından adayların ÖSYM'nin Aday İşlemleri Sistemindeki iletişim bilgilerinin güncel ve doğru bilgileri içermesi gerekmektedir.  Adaylara ve kamuoyuna önemle duyurulur. ÖSYM BAŞKANLIĞI

Devamı

Uzaktan Eğitim Sürecinde Sınavlar Nasıl Yapılacak?

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk uzaktan eğitim ile ilgili detayları açıkladı. Bakan Selçuk açıklamasında "31 Aralık 2020'ye kadar yüz yüze veya uzaktan hiçbir sınav yapılmayacak" ifadeleri kullandı.31 Aralık 2020'ye kadar yüz yüze veya uzaktan hiçbir sınav yapılmayacak, sınavlarla ilgili planlamalar salgın sürecinin seyrine göre ayrıca gerçekleştirilecek, okul yönetimlerimiz ve öğretmenlerimiz aracılığıyla öğrencilerimize duyurulacaktır. Öğrencilerimiz, yüz yüze ve uzaktan eğitimle yapılan eğitim öğretim müfredatından sorumlu olacaklardır.

Devamı

NAKİL İŞLEMLERİ

Bu süreçte okullar arası nakil başvurularında 18 Kasım 2020'ye kadar yapılan başvurular işleme alınacak, 31 Aralık 2020'ye kadar yeni başvuru alınmayacaktır."

Devamı

Evde Oyun Var

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ara tatilde çocukların aileleriyle kaliteli ve eğlenceli vakit geçirmeleri için "Evde Oyun Var" isimli kitapçık hazırlandığını bildirdi.   Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2020-2021 eğitim öğretim döneminin 16-20 Kasım'da yapılacak ilk ara tatili öncesi Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Ara tatilde de çocuklarımızın yanındayız. Çocuklarımız aileleriyle kaliteli ve eğlenceli vakit geçirsin diye 'Evde Oyun Var'ı hazırladık. Oyunlardan hangisi daha çok oynanacak meraktayım." ifadesini kulandı.   Ailelere destek olmak için evlerde oynanabilecek ve aile içi iletişimi güçlendirebilecek nitelikte hazırlanan eğitsel oyunlar, her eve ve her ortama uygun hale getirilebilir özellikler taşıyor.   Kitapçık http://uzaktanegitim.meb.gov.tr/ internet adresinde yayımlandı.

Devamı